|
İki arkadaş birlikte iş yapmak istemektedirler, fakat ne ilginç ki ikisi de birbirine kesinlikle güvenmemektedirler. Sermayelerini bir çantada toplayarak iş yapmayı planladıkları şehre giderken eski bir handa konaklamak zorunda kalırlar. Çantayı hancıya teslim etmeye karar verirler ve hancıya ÇANTAYI ALMAYA İKİMİZ BERABER GELMEDİĞİMİZ SÜRECE ÇANTAYI KİMSEYE VERME diye talimat verdikten ve bu konuda yazılı anlaşmayı yaptıktan sonra odalarına geçerler. Oda hancının odasının üst katındadır. Odada aralarında tavla oynayarak zaman geçirirlerken zarı düşürürler ve zar tahta düşemeden alt kata düşer. uyanık olan BEN HEMEN ALIP GELEYİM der. Hancının odasına iner ÇANTAYI ALMAYA GELDİM der fakat hancı anlaşmayı hatırlatıp, HAYIR der. Bu kez bizim uyanık arkadaşına VERMİYOR diye seslenir. Üst kattaki zardan bahsedildiğini düşünerek, VER GELSİN, VER GELSİN der. Hancı çantayı teslim eder. Uyanık çantayla handan uzaklaşıp gider. Diğeri biraz bekler, arkadaşı gelmeyince meraklanıp, alt kata iner. Hancıya arkadaşını sorar, hancı BİLMİYORUM AZ ÖNCE HESABINI ÖDEDİ GİTTİ der. Çantanın gittiğini anlayan akıllı hancıyı mahkemeye verir. Hakime olayı anlatır. Aralarındaki anlaşmaya uymadığı için parasını hancının ödemesi gerektiğini iddia eder. Hakim hancının kendisini savunmasını ister. Hancı öylesi bir şey söylemiştir ki hakim hiç düşünmeden davanın düşmesine ve hancının beraatine karar verir.
Sizce hancı ne demiş olabilir? ...
|